Acadlore takes over the publication of JAFAS from 2023 Vol. 9, No. 4. The preceding volumes were published under a CC BY license by the previous owner, and displayed here as agreed between Acadlore and the owner.
The Change of Investment Preferences by Demographic Characteristic: A Survey on Banking Employees in Turkey
Abstract:
The purpose of the present study is to determine how and in which direction individual investors are affected by psycho-social factors in their financial decisions. In other words, this study analyses how investors' personalities and demographic features relate to their investment decisions and risk perceptions. In this scope, we used a questionnaire filled out by 268 banking employee working in the banks operating in the provinces of Hatay, Kocaeli, Denizli, Eskişehir, Aydın, and Mersin. The results of the analysis were found to vary according to the demographic characteristics of the preferred investment.
1. Giriş
Davranışsal ekonominin bir alt disiplini olan davranışsal finans, psikoloji ve sosyoloji bulgularının finans alanına aktarılması ile oluşturulan bir teoridir. Davranışsal finans modelleri, rasyonel modellerin yeterli düzeyde açıklayamadığı yatırımcı davranışlarını, pazar anomalilerini açıklamak amacıyla geliştirilmiştir (Karan 2013, s.720). Günümüzde gittikçe önem kazanan entelektüel sermaye kavramı insana olan yaklaşımı kuvvetlendirmiştir. Davranışsal finansta insana olan bu kuvvetli yaklaşımı inceleyerek insanların yatırım kararlarında hangi psikolojik faktörleri baz aldığını açıklama amacı gütmektedir Bireylerin tamamen rasyonel olduğunu savunan “Geleneksel Finans Teorisi”nin tersine insan doğasının içerisinde bulundurduğu duygusal ve inançlı yaklaşımı savunan “Davranışsal Finans Teorisi” günümüzde insana verilen önem arttıkça ivme kazanmaktadır (Özcan 2011, s.1).
Davranışsal finansın temelleri Beklenti Teorisi’ni geliştiren Kahneman ve Tversky (1979)’ye dayanmaktadır. Beklenti Teorisi, riskli ortamlarda alınan kararların birçoğunun inanış temelli olduğunu ve insanların karmaşık olguları basite indirgemek için sezgisel davrandıklarını ifade etmektedir (Ritter 2003, s.3). Bu yaklaşım modern finans teorilerinin tersine insanların gerçek riskleri ile algılanan risklerinin farklı olduğunu, insanların kaybettikleri yatırımlarda daha fazla risk ararken, kazançlı oldukları yatırımlarda riskten kaçındıklarını ifade etmektedir. Bu yaklaşımın geleneksel fayda teorisinden en önemli farkı, insanların fayda yerine değeri tercih ettikleridir. Buna karşılık, değer akılcı bir çerçevede değil, psikolojik bir olgu olarak değerlendirilmektedir (Karan 2013, s.721).
Davranışsal finans, farklı bir insan davranışı modelini gösterir ve beklenti teorisi, bilişsel hatalar, pişmanlık acısı ve kendi kendini kontrol problemleri gibi farklı bileşenlerden meydana gelmektedir (Statman, 1995, s.14). Geleneksel finans bireylerin rasyonel olduğunu varsaymakta ve bireylerin servetlerini maksimize etmek için nasıl davranmaları gerektiğini belirtir. Alternatif olarak davranışsal finans, bireylerin finansal piyasalarda gerçekte nasıl davrandığına odaklanır (Statman, 1999, s.20).
Davranışsal finansın, geleneksel finansa bir diğer itirazı, piyasaların etkinliği ile ilgilidir. Geleneksel finansta, piyasaların etkin olduğu kabul edilmektedir. Ancak davranışsal finans, piyasaların geleneksel finansta öngörülenin aksine etkin olmadığını, arbitraj imkânlarının sınırlı olduğunu ve piyasalarda sürekli olarak yanlış fiyatlamaların meydana gelebileceğini ileri sürmektedir (Ertan 2007, s.2).
Sermaye piyasasının en etkin unsuru ve piyasanın temel dayanaklarından birisi olan bireysel yatırımcıların yatırım kararlarını birçok faktör etkilemektedir. Yatırımcılar ekonominin genel durumu, faiz oranları, siyasi istikrar gibi makro düzeydeki faktörler ile yatırım yapacakları işletmelerin mali durum ve finansal performansı, gelecekte yapmayı planladığı yatırımlar, temettü dağıtım politikası gibi mikro düzeydeki faktörleri göz önünde bulundurmaktadırlar (Özan 2010, s.100). Yatırımın niteliği ve niceliğinin yanında yatırımcıların davranışları ve psikolojisi bu faktörlerden en önemlisidir. Benzer verilere sahip birçok yatırımcının farklı şekilde kararlar veriyor olmasının temelinde de bu durum vardır (Ede 2007, s.97). Bununla birlikte finansal piyasalardaki yatırımcıların sağlıklı ve doğru kararlar alabilmesi için hem menkul kıymetleri ile ilgili bilgi sahibi olmaları hem de piyasadaki risk ve alternatifler arasında tercihte bulunabilecek farkındalığa sahip olmaları gerekmektedir (Sezer 2013, s.85). Finansal okuryazarlık olarak ifade edilen bu kavram Van Rooij, Lusardi ve Alessie (2011) tarafından araştırılarak yatırımcıların finansal okuryazarlık seviyeleri belirlenmiştir. Yatırımcıların doğru yatırımları tercih edebilmesi ve çeşitlendirme yaparak riski azaltabilmesi için öncelikle menkul kıymetler hakkında yeterli seviyede bilgi sahibi olması gerekmektedir.
Yatırımcının, yatırım bilgisinin yanında kendisini yönetmesini de öğrenmesi gerekmektedir. Yatırım kararları alırken, duygusal faktörler ve bilişsel faktörler ile yatırımcıların kullandıkları kısa yollar (heuristic) çok büyük önem taşımaktadır. Yatırımcıların rasyonel karar almasını engelleyen psikolojik birçok neden ve buna paralel olarak yatırımcı eğilimleri ortaya çıkmaktadır (Küden 2014, s.55). Bu eğilimler; kendini kandırma eğilimi, duygusal eğilimler, bilişsel eğilimler, sosyal eğilimlerdir.
Bu çalışmada bireysel yatırımcıların finansal kararlarında psiko-sosyal faktörlerden nasıl ve ne yönde etkilendikleri belirlenecektir. Başka bir ifade ile bu çalışmada yatırımcıların kişilik ve demografik özellikleri ile yatırım kararları, risk algıları arasındaki ilişkiler incelenecektir. Bu amaçla araştırmada Hatay, Kocaeli, Denizli, Eskişehir, Aydın ve Mersin illerinde faaliyet gösteren bankaların 268 personeline anket uygulanmıştır.
Davranışsal finansın ile bireysel yatırımcıların yatırım kararlarını nasıl etkilediğine yönelik ulusal ve uluslararası literatürde çok sayıda çalışma (Baker ve Nofsinger, 2002; Ede, 2007; Ackert ve Deaves, 2010; Sezer, 2013, Yeşildağ ve Özen, 2015) mevcuttur. Bu çalışmalarda örneklemler değişmesi ile birlikte aynı demografik ve psiko-sosyal faktörlere göre sonuçların farklılaştığı görülmektedir. Bu araştırmada finansal okuryazarlık seviyesi diğer bireysel yatırımcılara göre göreceli olarak daha yüksek olmasından dolayı banka çalışanları tercih edilmiştir. Bu yönüyle diğer araştırmalardan ayrılmakta ve literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
2. Araştırmanın Yöntemi
Bu araştırmanın amacı; yatırım kararları, risk algıları ile yatırımcıların kişilik ve demografik özellikleri ile arasındaki ilişkileri tespit etmektir. Bu amaçla araştırmada Hatay, Kocaeli, Denizli, Eskişehir, Aydın ve Mersin illerinde faaliyet gösteren bankaların
268 personeline basit tesadüfi örneklem yöntemi ile anket uygulanmıştır. Banka çalışanlarının yatırım tercihlerini tespit etmek amacıyla çalışmada anket yöntemi uygulanmış ve 29 soru sorulmuştur. Ankette sorular üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim, aylık gelir gibi demografik sorulardan ve ikinci bölüm bireysel yatırımcıların tercih ettikleri yatırım araçları ve yatırımcı profili ile ilgili sorulardan oluşmaktadır. Üçüncü bölümde ise yatırımcı eğilimlerini ölçmek amacıyla ile 2’li (“evet” ve “hayır”) ölçekten yararlanılmıştır. Araştırmada Özcan (2011) tarafından geliştirilen ölçek kullanılmıştır. Anket yoluyla elde edilen tüm veriler SPSS 20.0 programı ile değerlendirilmiştir. Çalışmada tanımlayıcı istatistiklere ve ki kare sonuçlarına yer verilmiştir.
3. Araştırmanın Bulguları
Tablo 1’de bireysel yatırımcıların demografik sorulara ilişkin frekans ve yüzdeleri yer almaktadır. Toplamda 268 bireysel yatırımcıya ulaşılmıştır.
Cinsiyet | Kişi | Yüzde % |
Bayan | 124 | 46,3 |
Bay | 144 | 53,7 |
Yaş | Kişi | % |
20-29 arası | 93 | 34,7 |
30-39 arası | 113 | 42,2 |
40-49 arası | 51 | 19,0 |
50-59 arası | 11 | 4,1 |
Eğitim Durumu | Kişi | % |
İlköğretim | 1 | ,4 |
Lise | 40 | 14,9 |
Ön lisans | 51 | 19,0 |
Lisans | 175 | 65,3 |
Yüksek Lisans /Doktora | 1 | ,4 |
Medeni Hal | Kişi | % |
Bekâr | 99 | 36,9 |
Evli | 162 | 60,4 |
Diğer | 7 | 2,6 |
Aile Geliri | Kişi | % |
750 ve altı | 9 | 3,4 |
751- 1250 | 31 | 11,6 |
1251-1750 | 73 | 27,2 |
1751-2250 | 60 | 22,4 |
2251-3000 | 48 | 17,9 |
3000 üzeri | 47 | 17,5 |
Şehir | Kişi | % |
Hatay | 72 | 26,9 |
Kocaeli | 70 | 26,1 |
Denizli | 56 | 20,9 |
Eskişehir | 29 | 10,8 |
Mersin | 41 | 15,3 |
TOPLAM | 268 | 100,00 |
Tablo 1 incelendiğinde bireysel yatırımcıların %46,3’ü bayan, %53,7’si ise baydır. Ankete cevap verenlerin önemli bir kısmının 20 ile 39 yaş arasında yer aldığını görülmektedir. Bununla birlikte bireysel yatırımcıların büyük bir çoğunluğunun eğitim düzeyinin lisans mezunu olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bireysel yatırımcıların %36,9’u bekâr, %60,4’ü ise evlidir.
Yatırımcı Eğilimleri | Kişi | % |
Güvenli | 109 | 40,7 |
Dikkatli | 131 | 48,9 |
Endişeli | 11 | 4,1 |
Duygusal | 17 | 6,3 |
Tablo 2’de bireysel yatırımcı eğilimleri gösterilmiştir. Tablo 2 incelendiğinde bireysel yatırımcıların %48,9’unun dikkatli, %40,7’sinin güvenli, %4,1’inin endişeli ve %6,3’ünün duygusal yatırımcı özelliği gösterdiğini ifade etmişlerdir. Bireyler yatırım konusunda daha çok dikkatli ve güvenli yatırımcı özelliğine sahip oldukları anlaşılmaktadır.
Yatırım Araçları | Kişi | % |
Döviz | 29 | 10,8 |
Altın | 72 | 26,9 |
Banka Mevduatı | 127 | 47,4 |
Hisse Senedi | 17 | 6,3 |
Hazine Bonosu | 5 | 1,9 |
Tahvil | 1 | 0,4 |
Repo | 4 | 1,5 |
A Tipi Yatırım Fonu | 6 | 2,2 |
B Tipi Yatırım Fonu | 7 | 2,6 |
Tablo 3’te bireysel yatırımcıların yatırım araçları tercihleri gösterilmiştir. En fazla tercih edilen yatırım aracı banka mevduatıdır. Daha sonra sırasıyla altın, döviz ve hisse senedi tercih edilmiştir. En az tercih edilen yatırım aracı ise tahvildir. Çalışmanın örneklemi banka çalışanları olması, yatırım araçlarında da banka mevduatının ilk sırada olmasında önemli rol oynamıştır.
Yatırımları Gözden Geçirme Sıklığı | Kişi | % |
Her gün | 50 | 18,7 |
Haftada birkaç defa | 65 | 24,3 |
Her hafta | 23 | 8,6 |
Ayda birkaç defa | 33 | 12,3 |
Her ay | 43 | 16,0 |
Birkaç ayda bir | 32 | 11,9 |
Belirli bir sıklıkta değil | 22 | 8,2 |
Tablo 4’te bireysel yatırımcıların yatırımlarını gözden geçirme sıklıkları gösterilmiştir. Araştırmaya katılanların %18,7’si her gün, %24,3’ü haftada birkaç defa, %16’sı ayda bir yatırımlarını gözden geçirmektedir. %8,2’si ise yatırımlarını belirli bir sıklıkta gözden geçirmemektedir.
Yatırım Bilgi Kaynakları | Kişi | % |
Aracı Kurumlar | 31 | 11,6 |
Gazete ve Dergiler | 58 | 21,6 |
Ekonomi Programları | 112 | 41,8 |
Şirket Raporları | 14 | 5,2 |
Yatırım yapan arkadaşlar | 15 | 5,6 |
Diğer | 38 | 14,2 |
Tablo 5’te bireysel yatırımcıların tercih ettikleri bilgi kaynakları gösterilmiştir. En çok tercih edilen bilgi kaynağı sırasıyla ekonomi programları, gazete ve dergiler, aracı kurumlardır.
Portföy Büyüklükleri | Kişi | % |
1 adet | 66 | 24,6 |
2-4 adet | 164 | 61,2 |
5-6 adet | 30 | 11,2 |
7-8 adet | 8 | 3,0 |
Tablo 6’da bireysel yatırımcıların portföylerinde bulundurduğu yatırım aracı sayısı gösterilmiştir. Yatırımcıların %61,2’si portföylerinde 2 ile 4 arasında yatırım aracı bulundurmaktadır. Portföyünde çeşitlendirme yaparak riski minimize eden yatırımcılar toplamda en az yüzdeye sahiptir.
Yatırım Aracı Tercih Ederken Baz Alınan Faktör | CİNSİYET |
TOPLAM | |
Bayan | Bay | ||
Getiri Oranı | 52 | 38 | 90 |
%57,8 | %42,2 | %100,0 | |
Risk | 13 | 32 | 45 |
%28,9 | %71,1 | %100,0 | |
Çeşitlendirme | 19 | 34 | 53 |
%35,8 | %64,2 | %100,0 | |
Güvenlik | 39 | 35 | 74 |
%52,7 | %47,3 | %100,0 | |
Diğer | 1 | 5 | 6 |
%16,7 | %83,3 | %100,0 | |
TOPLAM | 124 | 144 | 268 |
%46,3 | %53,7 | %100,0 | |
Chi-Square Sig. | 0,003 |
H0: Cinsiyet ile yatırım aracı tercih edilirken baz alınan faktörler arasında anlamlı bir ilişki yoktur.
H1: Cinsiyet ile yatırım aracı tercih edilirken baz alınan faktörler arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 7’de cinsiyete göre yatırımcıların yatırım aracı tercih ederken baz alınan faktörler gösterilmiştir. Yatırım aracı tercih ederken baz aldığımız faktör “getiri oranı” olarak cevap verenlerin %57,8’si bayanlardan, %42,2’si baylardan oluşmaktadır. Risk cevabını verenlerin %28,9’u bayanlardan, 71,1’i ise baylardan oluşmaktadır. Bununla birlikte baz alınan faktör olarak çeşitlendirme cevabını verenlerin %35,8’i bayan, %64,2’si ise baydır. Sonuç olarak yatırımcıların yatırım aracı tercih ederken baz aldığı faktörler cinsiyete göre değişmektedir. Bayan yatırımcılar daha çok getiri oranını baz alırken, bay yatırımcılar risk ve çeşitlendirmeyi dikkate almaktadırlar. Bu yüzden H1 hipotezi kabul edilmekte, H0 hipotezi reddedilmektedir.
Eğitim Durumu | Risk Tercihleri | TOPLAM | |
Riski az | Riski fazla | ||
Lise ve Altı | 30 | 11 | 41 |
%73 | %27 | %100,0 | |
Ön Lisans | 45 | 6 | 51 |
%88,2 | %11,8 | %100,0 | |
Lisans | 151 | 24 | 175 |
%86,3 | %13,7 | %100,0 | |
Yüksek Lisans ve + | 0 | 1 | 1 |
%0,0 | %100,0 | %100,0 | |
TOPLAM | 226 | 42 | 268 |
1 | 0 | 1 | |
Chi-Square Sig. | 0,016 |
H0: Eğitim durumu ile yatırımcıların risk tercihleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H1: Eğitim durumu ile yatırımcıların risk tercihleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 8’de eğitim durumuna göre yatırımcıların risk tercihleri gösterilmiştir. Risk tercihleri “100 kişinin %30’u kâr elde edecek %70’i kâr elde edemeyecek” (A) ve “ 100 kişinin %70’i zarar edecek, %30’u zarara uğramayacaktır” (B) soruları ile ölçülmüştür. A tercihi B tercihine göre riski daha azdır. Lisans ve ön lisans mezunları sırasıyla %86,3’lük ve %88,2’lik kısım riski daha az olan finansal yatırım araçlarını tercih edeceğini belirtmişlerdir. Ancak lise mezunlarında bu oran %72,5’tir. Eğitim seviyesi düştükçe daha riskli yatırım araçları tercih edilmektedir. Sonuç olarak; risk tercihleri eğitim seviyesine göre değişmektedir. Bu yüzden H1 hipotezi kabul edilmektedir.
Medeni Durum | Risk Tercihleri | TOPLAM | |
Riski az | Riski fazla | ||
Bekâr | 79 | 20 | 99 |
%79,8 | %20,2 | %100,0 | |
Evli | 143 | 19 | 162 |
%88,3 | %11,7 | %100,0 | |
Diğer | 4 | 3 | 7 |
%57,1 | %42,9 | %100,0 | |
TOPLAM | 226 | 42 | 268 |
%84,3 | %15,7 | %100,0 | |
Chi-Square Sig. | 0,025 |
H0: Medeni durum ile yatırımcıların risk tercihleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H1: Medeni durum ile yatırımcıların risk tercihleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 9’da medeni durumuna göre yatırımcıların risk tercihleri gösterilmiştir. Evli yatırımcıların %88,3’lük kısmı, bekâr yatırımcıların %79,8’lik bir kısmı riski daha az olan finansal yatırım aracını tercih edeceğini belirtmişlerdir. Bekâr yatırımcılar evli yatırımcılara göre riski daha fazla olan yatırım araçlarını tercih etmektedirler. Sonuç olarak H1 hipotezi kabul edilmektedir.
Yatırım Araçları | Yatırımcı Eğilimleri | TOPLAM | |||
Güvenli | Dikkatli | Endişeli | Duygusal | ||
Döviz | 10 | 16 | 2 | 1 | 29 |
%34,5 | %55, | %6,9 | %3,4 | %100,0 | |
Altın | 33 | 30 | 2 | 7 | 72 |
%45,8 | %41,7 | %2,8 | %9,7 | %100,0 | |
Banka Mevduatı | 53 | 62 | 5 | 7 | 127 |
%41,7 | %48,8 | %3,9 | %5,5 | %100,0 | |
Menkul Kıymetler | 13 | 23 | 2 | 2 | 40 |
%32,5 | %57,5 | %5,0 | %5,0 | %100,0 | |
TOPLAM | 109 | 131 | 11 | 17 | 268 |
%40,7 | %48,9 | %4,1 | %6,3 | %100,0 | |
Chi-Square Sig. | 0,212 |
H0: Yatırımcı eğilimleri ile yatırım aracı tercihleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H1: Yatırımcı eğilimleri ile yatırım aracı tercihleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 10’da yatırımcı eğilimleri ile yatırım aracı tercihleri arasındaki ilişki gösterilmiştir. Hisse senedi, hazine bonosu, tahvil, repo, A tipi yatırım fonu ve B tipi yatırım fonu tercih edenlerin sayısı az olmasından dolayı birleştirilerek yeni bir değişken (Menkul Kıymetler) yaratılmıştır. Dikkatli yatırımcı özelliği gösterdiğini düşünenler; daha çok döviz, banka mevduatı ve menkul kıymete yatırım yapmaktadırlar. Güvenli yatırımcı özelliği gösterdiğini ifade edenler; daha çok altına yatırım yapmaktadırlar. Söz konusu farklılık istatistiksel olarak anlamlı olmadığı için H0 hipotezi kabul edilmiştir.
Yatırım Araçları | Eğitim Durumu | |||
Lise ve Altı | Ön lisans | Lisans ve Üzeri | TOPLAM | |
Döviz | 3 | 5 | 21 | 29 |
%10,3 | %17,2 | %72,4 | %100,0 | |
Altın | 12 | 10 | 50 | 72 |
%16,7 | %13,9 | %69,4 | %100,0 | |
Banka Mevduatı | 16 | 28 | 83 | 127 |
%12,6 | %22,0 | %65,4 | %100,0 | |
Menkul Kıymetler | 10 | 8 | 22 | 40 |
%25,0 | %20,0 | %55,0 | %100,0 | |
TOPLAM | 41 | 51 | 176 | 268 |
%15,3 | %19,0 | %65,7 | %100,0 | |
Chi-Square Sig. | 0,049 |
H0: Eğitim durumu ile yatırım aracı tercihleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H1: Eğitim durumu ile yatırım aracı tercihleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 11’de yatırımcıların eğitim durumu ile yatırım aracı tercihleri arasındaki ilişki gösterilmiştir. Dövizi tercih edenlerin %72,4’ü; altını tercih edenlerin %69,4’ü; banka mevduatını tercih edenlerin %65,4’ü ve menkul kıymetleri tercih edenlerin %55’i lisans ve lisan üzeri mezunudur. Ön lisans ve lise mezunları tahvil, hazine bonosu gibi menkul kıymetlereyatırımoranıoldukçadüşüktür.Sonuçolarakyatırımcılarıneğitimdurumuna göre yatırım tercihleri farklılaştığı için H1 hipotezi kabuledilmektedir.
Yatırım Araçları | Medeni Durum | TOPLAM | ||
Bekâr | Evli | Diğer | ||
Döviz | 15 | 13 | 1 | 29 |
%51,7 | %44,8 | %3,4 | %100,0 | |
Altın | 25 | 43 | 4 | 72 |
%34,7 | %59,7 | %5,6 | %100,0 | |
Banka Mevduatı | 46 | 80 | 1 | 127 |
%36,2 | %63,0 | %0,8 | %100,0 | |
Menkul Kıymetler | 13 | 26 | 1 | 40 |
%32,5 | %65,0 | %2,5 | %100,0 | |
TOPLAM | 99 | 162 | 7 | 268 |
%36,9 | %60,4 | %2,6 | %100,0 | |
Chi-Square Sig. | 0,038 |
H0: Medeni durum ile yatırım aracı tercihleri arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H1: Medeni durum ile yatırım aracı tercihleri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 12’de yatırımcıların medeni durumu ile yatırım aracı tercihleri arasındaki ilişki gösterilmiştir. Bekâr yatırımcıların %51,7’si ve evli yatırımcıların %44,8’i dövize yatırım yapmaktadır. Buna karşın altına yatırım yapanların %59,7’si ve banka mevduatına yatırım yapanların %63’ü evlidir. Bekâr yatırımcılarda bu oran sırasıyla %34,7 ve
%36,2’dir. Bekâr yatırımcılar daha çok dövize, evli yatırımcılar ise banka mevduatına ve altına yatırım yapmaktadırlar. Bununla birlikte ankete katılanlar içerisinde menkul kıymetlere yatırım yapanların büyük bir kısmı evlidir. Sonuç olarak yatırımcıların medeni durumuna göre yatırım tercihleri farklılaştığı için H1 hipotezi kabul edilmektedir.
Yaş | Portföy Büyüklüğü | TOPLAM | |||
1 | 2-4 | 5-6 | 7-8 | ||
20-29 arası | 30 | 52 | 9 | 2 | 93 |
%32,3 | %55,9 | %9,7 | %2,2 | %100,0 | |
30-39 arası | 23 | 78 | 8 | 4 | 113 |
%20,4 | %69,0 | %7,1 | %3,5 | %100,0 | |
40-49 arası | 13 | 29 | 8 | 1 | 51 |
%25,5 | %56,9 | %15,7 | %2,0 | %100,0 | |
50-59 arası | 0 | 5 | 5 | 1 | 9 |
%0,0 | %44,45 | %44,45 | %11,1 | %100,0 | |
TOPLAM | 66 | 164 | 30 | 8 | 268 |
%24,6 | %61,2 | %11,2 | %3,0 | %100,0 | |
Chi-Square Sig. | 0,002 |
H0: Yaş ile portföy büyüklüğü arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H1: Yaş ile portföy büyüklüğü arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 13’te yatırımcıların yaşları ile portföyü oluşturan varlık sayısı arasındaki ilişki gösterilmiştir. 20-29 yaş arasındaki yatırımcıların %32,3’ü ve 30-39 yaş arasındaki yatırımcıların %20,4’ü 1 tane portföy oluşturmaktadırlar. 2-4 arasında portföy oluşturan yatırımcılarda bu oran sırasıyla %55,9 ve %69’dur. 5 ve 6 portföy oluşturan yatırımcıların
%9,7’si 20-29 yaş arasında, %7,1’i 30-39 yaş arasında, %15,1’i 40-49 yaş arasında ve
%44,5’i 50-59 yaş arasındadır. Sonuç olarak yaş arttıkça yatırımcılar portföy sayısını artırarak riski minimize etmektedirler. Yaş ile portföy büyüklüğü arasında anlamlı bir ilişki olmasından dolayı H1 hipotezi kabul edilmektedir.
Gelir | Portföy Büyüklüğü | TOPLAM | |||
1 | 2-4 | 5-6 | 7-8 | ||
0-750 tl | 3 | 4 | 2 | 0 | 9 |
%33,3 | %44,4 | %22,2 | %0,0 | %100,0 | |
751-1250 tl | 14 | 16 | 1 | 0 | 31 |
%45,2 | %51,6 | %3,2 | %0,0 | %100,0 | |
1251-1750 tl | 25 | 44 | 2 | 2 | 73 |
%34,2 | %60,3 | %2,7 | %2,7 | %100,0 | |
1751-2250 | 14 | 38 | 7 | 1 | 60 |
%23,3 | %63,3 | %11,7 | %1,7 | %100,0 | |
2251-3000 tl | 5 | 28 | 11 | 4 | 48 |
%10,4 | %58,3 | %22,9 | %8,3 | %100,0 | |
3001 tl ve üzeri | 5 | 34 | 7 | 1 | 47 |
%10,6 | %72,3 | %14,9 | %2,1 | %100,0 | |
TOPLAM | 66 | 164 | 30 | 8 | 268 |
%24,6 | %61,2 | %11,2 | %3,0 | %100,0 | |
Chi-Square Sig. | 0,001 |
H0: Gelir ile portföy büyüklüğü arasında anlamlı bir ilişki yoktur. H1: Gelir ile portföy büyüklüğü arasında anlamlı bir ilişki vardır.
Tablo 14’te yatırımcıların gelirleri ile portföyü oluşturan varlık sayısı arasındaki ilişki gösterilmiştir. 751-1250 tl geliri olan yatırımcıların %45,2’si; 1251-1750 tl geliri olan yatırımcıların %34,2’si; 1751-2250 tl geliri olan yatırımcıların %23,3’ü; 2251-3000 tl geliri olan yatırımcıların ise %10,4’ü 1 tane portföy oluşturmaktadırlar. 2 ile 4 arasında ve 5-6 portföy oluşturan yatırımcılarda da portföy sayısı arttıkça gelir de artmaktadır. Sonuç olarak gelir arttıkça yatırımcılar portföy sayısını artırarak riski minimize etmektedirler. Gelir ile portföy büyüklüğü arasında anlamlı bir ilişki olmasından dolayı H1 hipotezi kabul edilmektedir.
4. Genel Değerlendirme
Bu araştırmada yatırımcıların kişilik ve demografik özellikleri ile yatırım kararları, risk algıları arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Yapılan analizler sonucunda yatırımcıların yatırım aracı tercih ederken baz aldığı faktörlerin cinsiyete göre değiştiği tespit edilmiştir. Başka bir ifade ile bayan yatırımcılar daha çok getiri oranını baz alırken, bay yatırımcılar risk ve çeşitlendirmeyi dikkate almaktadırlar. Eğitim durumuna göre sonuçlar incelendiğinde lisans mezunları riski en az, ön lisans mezunları riski daha az olan finansal yatırım araçlarını tercih ettikleri belirlenmiştir. Bununla birlikte lise mezunları kısmen daha riskli yatırımlara yönelmektedirler. Eğitim seviyesi düştükçe daha riskli yatırım araçları tercih edilmektedir. Medeni durumlara göre sonuçlar incelendiğinde bekâr yatırımcılar evli yatırımcılara göre riski daha fazla olan yatırım araçlarını tercih ettikleri tespit edilmiştir.
Yatırım aracı tercihleri incelendiğinde dikkatli yatırımcı özelliği gösterenler; daha çok döviz, banka mevduatı ve menkul kıymetlere yatırım yapmaktadırlar. Güvenli yatırımcı özelliği gösterenler; hazine bonosu ve repo gibi riski az menkul kıymetlere ve güvenli bir yatırım aracı gördükleri altına yatırım yapmaktadırlar. Eğitim durumu ile yatırım araçları tercihlerine bakıldığında; lisans mezunları, en fazla sırasıyla döviz, altın, banka mevduatı ve menkul kıymetlere yatırım yaptıkları anlaşılmaktadır. Ön lisans ve lise mezunlarının tahvil, hazine bonosu gibi menkul kıymetlere yatırım oranı oldukça düşüktür. Medeni duruma göre sonuçlarda ise bekâr yatırımcıların daha çok dövize, evli yatırımcıların banka mevduatına ve altına yatırım yaptıkları belirlenmiştir. Bununla birlikte hazine bonosu ve repo yatırımı yapanların tamamı evlidir. Sonuç olarak yatırımcı eğilimlerini, eğitim ve medeni durum farklılaştırmaktadır.
Yatırımcıların oluşturdukları portföyü oluşturan varlık sayısı incelediğinde, gelir ve yaş arttıkça yatırımcılar portföy sayısını artırarak riski minimize etmektedirler. Yaş ve gelir ile portföy büyüklüğü arasında anlamlı bir ilişki söz konusudur.
Sonuç olarak; demografik özelliklere göre yatırım tercihlerinin değiştiği ve yatırımlarında rasyonel davranmadıkları tespit edilmiştir. Yatırımcıların doğru yatırımları tercih edebilmesi ve çeşitlendirme yaparak riski azaltabilmesi için öncelikle finansal okuryazarlık düzeyinin yeterli olması gerekmektedir. Özellikle repo, hisse senedi, tahvil gibi menkul kıymetlerin tam olarak bilinememesi, yatırımcıların söz konusu menkul kıymetlere yönelmemesine neden olmuştur. Gelecek çalışmalarda Borsa İstanbul’da menkul kıymet alım satımı yapan yatırımcıların yatırım kararlarındaki psikolojik faktörler tespit edilebilir. Ayrıca finansal okuryazarlık düzeyi ile davranışsal finans ilişkisi de araştırılabilir.