Acadlore takes over the publication of JAFAS from 2023 Vol. 9, No. 4. The preceding volumes were published under a CC BY license by the previous owner, and displayed here as agreed between Acadlore and the owner.
A Research on Determination of Input Levels Used In Fair Value Measurement Hierarchy By Firms Listed in Borsa Istanbul
Abstract:
With the coming into force of TFRS 13 Fair Value Measurement Standard, the inputs which firms use for determination of fair value measurement are classified into three levels and hierarchy of determination of fair value is constituted. This standard requires increasing level 1 inputs and decreasing level 3 inputs in determination of fair value.
With this study fair value measurement levels (hierarchy) which are used in determination of fair value are described within the scope of TFRS 13 Fair Value Measurement Standard. Additionally, for determining which level of inputs are used in the fair value determination by the firms traded on the Istanbul Stock Exchange an inventory study is done. For the purpose of the study, financial statement disclosures of 145 firms which are listed on the Istanbul Stock Exchange and classified under the heading of "financial institutions" sector are subjected to content analysis. Content analysis showed that majority of the firms use level 1 input in determination of fair value.
1. Giriş
İşletmenin dili olarak nitelendirilen muhasebenin temel görevi; işletme ilgililerine (işletmenin sahibi, ortakları, yöneticisi, personeli, kredi kurumları, devlet, yatırımcılar, toplum vs.) işletmenin finansal durumu, performansı, nakit akışı gibi konularda ihtiyaç duydukları finansal bilgileri vermektir. Muhasebe söz konusu “bilgi verme” görevini yerine getirirken finansal tabloları kullanmaktadır. Dolayısıyla finansal tablolarda sunulan bilgilerin, finansal tablo kullanıcılarının kararlarında yardımcı olabilmesi için ihtiyaca uygun, anlaşılır, tarafsız, güvenilir ve gerçeğe uygun olması gerekmektedir (Gökgöz, 2012:152).
İşletmenin finansal durumu ve performansını ortaya koyan tablolarda, işletmenin varlık, yükümlülük, gelir, gider gibi kalemleri parayla ifade edilebilen bir “değer” olarak yer almaktadır. Değer, bir varlığın belirli bir tarihteki para cinsinden tutarını veya borcun itfası için katlanılacak bedeli ifade etmektedir (Tokay vd., 2005:94). Finansal tablolarda yer alan ve parayla ifade edilen bu değerler, işletmenin kullandığı değerleme ölçütüne göre farklılaşabilmektedir.
İşletmenin varlık veya yükümlülüklerine “değer biçme” işi olarak ifade edilebilecek olan değerlemenin, disiplinler arasında anlaşmaya varılabilmiş ortak bir tanımı bulunmamaktadır. Çünkü işletmenin varlık ve yükümlülüklerinin değeri, varlık ve yükümlülüklere bakış açısına göre farklılık arz etmektedir. Örneğin; Vergi Usul Kanunu (VUK) varlık ve yükümlülüklerin vergi değeri üzerinde dururken, Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları (TMS/TFRS) varlık ve yükümlülüklerin ticari değeri veya muhasebe değeri üzerinde durmaktadır. Dolayısıyla farklı kurum, birim veya disiplinlerin değerleme konusuna atfettiği değer, önem veya bakış açısı farklılaşabilmektedir.
Yürürlükte olan vergi mevzuatında; maliyet bedeli, emsal bedel, mukayyet değer, borsa rayici, rayiç bedel, tasarruf değeri gibi değerleme ölçütleri sayılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte belli hadleri aşan işletmelerin uygulamak zorunda olduğu TMS/TFRS’lerin ‘Finansal Raporlamaya İlişkin Kavramsal Çerçeve’ isimli dokümanında; tarihi maliyet, cari maliyet, gerçekleşebilir değer ve bugünkü değer olmak üzere dört tane ölçüm esası sayılmıştır. Söz konusu ölçüm esaslarına istinaden, muhtelif standartlarda; yenileme maliyeti, net gerçekleşebilir değer, kullanım değeri, gerçeğe uygun değer gibi değerleme ölçütlerine yer verilmiştir.
Günümüzde muhasebe, sadece geçmiş olaylara bakarak kayıt tutan ve tuttuğu bu kayıtları belirli zamanlarda raporlayan bir bilim dalı olmaktan çıkmıştır. Muhasebenin, kayıt ve raporlamada geçmişteki olayların yanında, işletmeye ait varlık ve yükümlülüklerin değerini etkileyebilecek bugüne ve geleceğe ait olayları da göz önünde bulunduran bir bilim dalı olma özelliği ön plana çıkmıştır (Deran ve Aktaş, 2006:155). Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları’nın çok yerinde üzerinde durulan ve önem verdiği bir kavram olan gerçeğe uygun değer ile değerleme; işletmeye ait varlık ve yükümlülüklerin değerini etkileyebilecek bugüne ve geleceğe ait olayları göz önüne alan bir değerleme ölçütüdür.
Uluslararası düzenlemeler paralelinde yayınlanan Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları ile buna bağlı olarak muhasebe literatürü ve uygulaması incelendiğinde; değerlemede tarihi maliyetten uzaklaşılarak cari değerleri esas alan değerleme ölçütlerinin ağırlık kazandığı görülmektedir.
Bu çalışmanın amacı; TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü Standardı çerçevesinde gerçeğe uygun değer belirleme hiyerarşisi içerisinde gerçeğe uygun değer belirleme seviyelerini açıklayarak, Borsa İstanbul’da faaliyet gösteren firmaların gerçeğe uygun değeri tespit ederken hangi seviye girdileri kullandıklarına yönelik bir envanter çalışması yapmaktır. Çalışmanın amacına alt yapı oluşturması açısından, öncelikle varlık ve yükümlülüklerin cari değerlerini esas alan gerçeğe uygun değer yaklaşımı üzerine bir değerlendirme yaptıktan sonra, TFRS 13 Standardı çerçevesinde gerçeğe uygun değer belirlemede kullanılan girdilerin seviyeleri hakkında bilgi vermek yerinde olacaktır.
2. Finansal Tabloların Sunumunda Gerçeğe Uygun Değer (GUD) Yaklaşımı
Finansal Raporlamaya İlişkin Kavramsal Çerçeve’de genel amaçlı finansal raporlamanın amacı; “mevcut ve potansiyel yatırımcılara, borç verenlere ve kredi veren diğer taraflara raporlayan işletmeye kaynak sağlama kararlarını verirken faydalı olacak finansal bilgiyi sağlamaktır” olarak ifade edilmiştir. Finansal raporlar, finansal rapor kullanıcılarına, raporlayan işletmenin geçmişini değerlendirme imkânı sunmasının ötesinde geleceğini tahmin etme veya öngörülerde bulunabilme olanağı sunmalıdır. Bu da finansal tabloların güncel ve işletmenin bugün ve geleceğini ilgilendiren işlem ve olayların dikkate alınarak hazırlanması ile mümkün olacaktır.
Finansal tablolarda, finansal tablo kullanıcılarına net, açık ve gerçeğe uygun bilgiler sunulması esastır. İşletmenin varlık ve yükümlülüklerinin tarihi maliyetlerle tablolarda yer alması bilgi kullanıcıları açısından yeterli görülmemektedir. Tarihi maliyet geçmişte kalmış bir tutarı ifade etmektedir. Oysa varlık ve borçların finansal tablo tarihindeki değerinin bilinmesi, bilgi kullanıcıları açısından daha büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle değerleme esaslarında “gerçeğe uygun değer” kavramının kullanılması ön plana çıkmaktadır (Pamukçu, 2011:79).
Muhasebe standartlarında sık sık “gerçeğe uygun değer” kavramına vurgu yapılmakta olup varlık ve borçların gerçeğe uygun bir şekilde ölçümlenmesi, değerlenmesi ve finansal tablolarda raporlanmasının, finansal tablo kullanıcılarının bilgi ihtiyacının en iyi şekilde karşılanmasını sağlayacağı ifade edilmektedir. Mevcut TMS/TFRS’lerin birçoğunda gerçeğe uygun değer kavramına atıfta bulunulmakta, varlık ve borçların birçoğunun değerlemesinde gerçeğe uygun değer olarak adlandırılan değerin kullanılması öngörülmektedir (Özerhan Akbulut, 2008:8,18).
TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü Standardı’nın 9. paragrafında, gerçeğe uygun değer; “piyasa katılımcıları arasında ölçüm tarihinde olağan bir işlemde, bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyat” olarak tanımlanmıştır. İşletmenin varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değeri, varlık ve yükümlülüklerin özellikleri de dikkate alınarak farklı şekillerde tespit edilebilmektedir. Gerçeğe uygun değer, piyasa fiyatını esas alan bir değerleme ölçütüdür. Varlık ve yükümlülüğe ilişkin aktif bir piyasanın olmaması durumunda gözlemlenemeyen başka veriler kullanılarak da gerçeğe uygun değerin tespiti mümkündür. Gerçeğe uygun değerin nasıl belirleneceği hususunda muhtelif standartlarda öneriler getirilmiştir. Daha sonra gerçeğe uygun değerin ölçümü ile ilgili hususlar tek standartta toplanarak TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü Standardı ismiyle 30.12.2012 tarihi itibariyle yayınlanmıştır. Söz konusu standartta göze çarpan en önemli konulardan birisi, gerçeğe uygun değerin belirlenmesinde kullanılabilecek girdilerin farklı seviyelerde gruplandırılmış olması ve gerçeğe uygun değerin tespitinde bir hiyerarşi oluşturulmasıdır.
3. TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü Standardı Çerçevesinde GUD Belirleme Seviyeleri
TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü Standardı 31.12.2012 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için uygulanmak üzere ilk olarak 30.12.2012 Tarih ve 28513 Sayılı Resmi Gazete-2. Mükerrer’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. İsteyen işletmeler bu Standardı 01.01.2013 tarihi öncesi hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında da uygulayabileceklerdir. Standardın erken uygulanması tercih edilirse bu durum dipnotlarda açıklanmalıdır.
TFRS 13’ün amacı; gerçeğe uygun değeri tanımlamak, gerçeğe uygun değerin ölçümüne ilişkin hususları tek bir TFRS’de birleştirmek ve gerçeğe uygun değerin ölçümüne ilişkin açıklamaları belirlemektir (TFRS 13, p.1).
Gerçeğe uygun değer, işletmeye özgü bir ölçüm olmayıp, piyasa bazlı bir ölçümdür. Bazı varlıklar ve borçlar için gözlemlenebilir piyasa işlemleri veya bilgileri mevcut olmasına karşın bazı varlık ve borçlar için gözlemlenebilir bilgiler mevcut olmayabilir. İşletme, gerçeğe uygun değeri, gözlemlenebilir girdilerin kullanımını azami seviyeye çıkaran ve gözlemlenebilir olmayan girdilerin kullanımını asgari seviyeye indiren başka bir değerleme yöntemi kullanarak ölçer. Gerçeğe uygun değer, fiyatın doğrudan gözlemlenebilir olmasına veya başka bir değerleme yöntemi kullanılarak tahmin edilmesine bakılmaksızın, mevcut piyasa koşullarında ölçüm tarihinde asıl ya da en avantajlı piyasada olağan bir işlemde bir varlığın satışından elde edilecek veya bir borcun devrinde ödenecek fiyat olarak tanımlanmaktadır. Yani başka bir ifadeyle çıkış fiyatıdır (TFRS 13, p.2, 3 ve 24).
TFRS 13 gerçeğe uygun değerin belirlenmesinde gözlemlenebilir girdilerin kullanımını artırmayı, gözlemlenebilir olmayan girdilerin kullanımını ise azaltmayı istemektedir. Bu bağlamda gözlemlenebilir girdi (a) ve gözlemlenebilir olmayan girdinin (b) ne olduğunu açıklamakta fayda vardır.
i. Gözlemlenebilir girdiler; halka açık piyasa verileri kullanılarak geliştirilen ve piyasa katılımcılarının varlık veya borcu fiyatlandırırken kullandığı varsayımları yansıtan girdilerdir. Girdilerin gözlemlenebilir olabileceği piyasalara örnek olarak; borsalar, satıcı piyasaları, aracı ve aracısız piyasalar verilebilir (TFRS 13, p. B34).
ii. Gözlemlenebilir olmayan girdiler; halka açık piyasa verileri bulunmayan ve piyasa katılımcılarının varlığı veya borcu fiyatlandırırken kullandıkları varsayımlara ilişkin mevcut en iyi bilgiler kullanılarak geliştirilen girdileri ifade etmektedir.
TFRS 13’de, gerçeğe uygun değeri ölçmek için gözlemlenebilir girdilerin kullanımını azami seviye çıkaran ve gözlemlenebilir olmayan girdilerin kullanımını asgari seviyeye indiren değerleme yöntemleri kullanılması gerektiği vurgulandıktan sonra, yaygın olarak kullanılan üç değerleme yöntemi sayılmıştır. Bunlar (TFRS 13, p. B5-B11):
i. Piyasa Yaklaşımı: Özdeş veya benzer olan varlıklara, borçlara ya da varlıklardan ve borçlardan oluşan bir grubu içeren piyasa işlemlerinden elde edilen fiyatları ve diğer ilgili bilgileri kullanan değerleme yöntemidir.
ii. Maliyet Yaklaşımı: Bir varlığın hizmet kapasitesini yenilemek için gerekli olan cari tutarın esas alınmasıdır. Genellikle cari yenileme maliyeti olarak ifade edilir.
iii. Gelir Yaklaşımı: Gelecekteki tutarları (örneğin nakit akışlar) tek bir cari (iskonto edilmiş) tutara dönüştüren değerleme yöntemidir. Bugünkü değer yöntemi, opsiyon fiyatlama modelleri, söz konusu değerleme yöntemine örnek olarak verilebilmektedir.
TFRS 13, gerçeğe uygun değer ölçümlerinde ve ilgili açıklamalarda tutarlılığı ve karşılaştırılabilirliği artırmak amacıyla, gerçeğe uygun değerin ölçümünde kullanılan değerleme yöntemlerine ilişkin girdileri (Seviye 1, Seviye 2 ve Seviye 3 olmak üzere) üç seviyede sınıflandırarak bir gerçeğe uygun değer belirleme hiyerarşisi oluşturmuştur. Söz konusu hiyerarşide yer alan üç seviyeye ilişkin girdileri aşağıdaki gibi açıklanabilmektedir (TFRS 13, Ek A):
i. Seviye 1 Girdileri: İşletmenin ölçüm tarihinde erişebileceği, özdeş varlıkların veya borçların aktif piyasalardaki kotasyon fiyatlarıdır. Ancak düzeltilmemiş olan fiyatlardır. Örneğin; işletmenin elinde tuttuğu ve borsaya kote olan hisse senetlerinin gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde, borsa fiyatının esas alınması durumunda, hisse senedinin borsa değeri seviye 1 girdisidir.
ii. Seviye 2 Girdileri: Varlığa veya borca ilişkin doğrudan veya dolaylı şekilde gözlemlenebilir olan, Seviye 1 içerisindeki kotasyon fiyatları dışındaki girdilerdir. Örneğin; borsaya kote olmayan bir miktar tahvilin, borsaya kote olan benzer borçlanma senetlerinin fiyatları dikkate alınarak gerçeğe uygun değerinin tespiti, bir seviye 2 girdisidir.
iii. Seviye 3 Girdileri: Varlığa veya borca ilişkin gözlemlenebilir olmayan girdileri ifade etmektedir. Örneğin; işletmenin kira geliri elde etmek için edindiği yatırım amaçlı gayrimenkulünün gerçeğe uygun değerini belirlerken, yatırım amaçlı gayrimenkulün ömrü süresince, gayrimenkulden elde edeceği net nakit akışları bugünkü değerine indirgeyerek tespit etmesi, bir seviye 3 girdisidir.
Gerçeğe uygun değer belirleme hiyerarşisinde kullanılabilecek üç seviyeye ilişkin girdileri Şekil 1’deki diyagram ile özetlenebilir.

Gerçeğe uygun değer hiyerarşisini Tablo 1’deki gibi özetleyip ve örneklendirebiliriz.
Girdilerin Güvenilirlik Seviyesi | Bilgi Kaynağı | Örnek | ||
Güvenilirlik Seviyesi | Düşük >>>>>Yüksek | Özdeş varlıklar ve | NYSE2 veya | |
Seviye 1 | yükümlülükler için aktif | NASDAQ3’a kote | ||
piyasalara kote edilmiş | edilmiş menkul | |||
düzeltilmemiş fiyatlar. | kıymetler. | |||
Varlık ve yükümlülüklerin | Aktif piyasalarda işlem | |||
aşağıda belirtildiği şekilde elde | görmeyen şirketlere ait | |||
edilen düzeltilmemiş fiyatları; | borçlanma araçlarına | |||
1. Aktif bir piyasada işlem | yapılan yatırımların | |||
Seviye 2 | gören benzer varlık ve | gerçeğe uygun | ||
yükümlülüklerin fiyatları | değerleri NYSE’de | |||
2.Daha az likit olan | işlem gören benzer | |||
piyasalardaki fiyatlar ya da | finansal araçların | |||
diğer gözlemlenebilir fiyatlar | fiyatlarına bakılarak belirlenir. | |||
Piyasa tabanlı verilerin | Gerçeğe uygun değer, | |||
yeterince mevcut olmaması | projenin gelecek nakit | |||
Seviye 3 | halidir. Gerçeğe uygun değer | akışlarının bugünkü | ||
beklenen tahminleri yansıtan gözlemlenemeyen girdiler | değerine göre belirlenir. | |||
kullanılarak hesaplanır. |
4. Borsa İstanbul’a Kayıtlı Firmaların GUD Belirlemesinde Kullandıkları Seviye Girdilerinin Tespiti Üzerine İçerik Analizi
Çalışmanın amacı doğrultusunda, Borsa İstanbul’a kote olan firmaların gerçeğe uygun değeri tespit edilirken hangi seviye girdileri kullandıklarının tespitine yönelik şirketlerin mali tablo dipnotları içerik analizine tabi tutulmuştur. Borsa İstanbul’a kote ve “Mali Kuruluşlar” sektörü altında sınıflanan firmalar incelemeye tabi tutulmuştur. TFRS 13 Standardı 2012 yılında yürürlüğü girdiği için firmaların 2013 ve 2014 tabloları araştırmaya dâhil edilmiştir.
Mali Kuruluşlar Başlığındaki Şirketler |
Toplam Şirket Sayısı |
Bilgi Açıklamayan Şirket Sayısı | Gerçeğe Uygun Değer Girdisini Açıklayan Şirketlerin Durumları | |||||
2013 | 2014 | |||||||
Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | |||
Banka ve Özel Finans Kurumları | 17 | 2 | 48 | 41 | 12 | 48 | 40 | 11 |
Sigorta Şirketleri | 8 | 2 | 19 | 3 | 3 | 18 | 4 | 3 |
Finansal Kiralama Şirketleri | 7 | 2 | 1 | 6 | 2 | 2 | 9 | 2 |
Faktoring Şirketleri | 8 | 5 | 1 | 5 | 0 | 1 | 6 | 0 |
Holdingler ve Yatırım Şirketleri | 58 | 24 | 37 | 24 | 15 | 35 | 22 | 12 |
Diğer Mali Kuruluşlar | 1 | 0 | 0 | 1 | 0 | 0 | 1 | 0 |
Aracı Kurumlar | 5 | 0 | 9 | 3 | 2 | 9 | 3 | 3 |
Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları |
32 |
13 |
11 |
8 |
8 |
9 |
12 |
8 |
Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları |
9 |
4 |
8 |
1 |
0 |
8 |
2 |
0 |
Toplam | 145 | 52 | 134 | 92 | 42 | 130 | 99 | 39 |
Tablo 2’de görüldüğü üzere “mali kuruluşlar” başlığı altında 145 firma içerik analizine tabi tutulmuştur. 145 firmanın 52 tanesi gerçeğe uygun değer belirleme hiyerarşisi konusunda bir açıklamaya yer vermemiştir. Firmalar, gerçeğe uygun değeri belirlerken en fazla seviye 1 girdisi (2013’de 134, 2014’de 130) kullanmıştır.
Yıllar |
Seviye Girdileri | Dipnotta Gerçeğe Uygun Değer Seviyesini Açıklayan Şirketler | |
Frekans4 | Yüzde | ||
2013 | Seviye 1 | 134 | 54,92 |
Seviye 2 | 92 | 37,70 | |
Seviye 3 | 42 | 17,21 | |
Şirketlerin Gerçeğe Uygun Değer Seviyesi Açıkladığı Kalem Sayısı | 244 | 100,00 | |
2014 | Seviye 1 | 130 | 53,28 |
Seviye 2 | 99 | 40,57 | |
Seviye 3 | 39 | 15,98 | |
Şirketlerin Gerçeğe Uygun Değer Seviyesi Açıkladığı Kalem Sayısı | 244 | 100,00 |
Tablo 3’de görüldüğü üzere firmaların 2013 yılında; 54.92% si seviye 1 girdisi, 37.7% si seviye 2 girdisi kullandığı tespit edilmiştir. 2014 yılında ise; 53.28% si seviye 1 girdisi ve 40.57% si seviye 2 girdisi kullandığı tespit edilmiştir.
2013 | 2014 | Toplam Şirket Sayısı / Yüzde | |||||
Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | ||
Alım satım amaçlı finansal varlıklar (borçlanma senetleri) | 21 | 1 | 1 | 22 | 2 | 1 | 24 |
Alım satım amaçlı finansal varlıklar (hisse senetleri) | 22 | 0 | 2 | 21 | 0 | 2 | 23 |
Alım satım amaçlı finansal varlıklar (hisse senetleri, borçlanma senetleri ve diğer finansal varlıklar) | 21 | 5 | 4 | 21 | 7 | 2 | 26 |
Toplam frekans | 64 | 6 | 7 | 64 | 9 | 5 | 73 |
Toplam yüzde | 87,67 | 8,22 | 9,59 | 88,67 | 12,33 | 6,85 | 100,00 |
Tablo 4’de açıklandığı üzere alım satım amaçlı finansal varlıkların gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde, 2013 yılı için % 87,67 ve 2014 yılı için % 88,67 seviye 1 girdisi kullanılmıştır.
| 2013 | 2014 | Toplam Şirket Sayısı / Yüzde | ||||
| Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | |
Satılmaya hazır finansal varlıklar (borçlanma senetleri) |
9 |
2 |
1 |
9 |
2 |
1 |
9 |
Satılmaya hazır finansal varlıklar (hisse senetleri) | 11 | 4 | 4 | 11 | 4 | 3 | 13 |
Satılmaya hazır finansal varlıklar (borçlanma senetleri, hisse senetleri ve diğer finansal varlıklar) |
15 |
8 |
8 |
14 |
8 |
8 |
21 |
Toplam frekans | 35 | 14 | 13 | 34 | 14 | 12 | 43 |
Toplam yüzde | 81,40 | 32,56 | 30,23 | 79,07 | 32,56 | 27,91 | 100,00 |
Tablo 5’de görüldüğü üzere satılmaya hazır finansal varlıkların gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde, 2013 yılı için % 81,40 ve 2014 yılı için % 79,07 seviye 1 girdisi kullanılmıştır.
| 2013 | 2014 | Toplam Şirket Sayısı / Yüzde | ||||
| Seviye 1 | Seviye 2 |
Seviye 3 | Seviye 1 | Seviye 2 |
Seviye 3 | |
Türev finansal varlıklar (alım satım amaçlı ve riskten korunma amaçlı) |
3 |
23 |
0 |
3 |
27 |
0 |
28 |
Türev finansal borçlar (alım satım amaçlı ve riskten korunma amaçlı) |
3 |
27 |
0 |
3 |
27 |
0 |
29 |
Toplam frekans | 6 | 50 | 0 | 6 | 54 | 0 | 57 |
Toplam yüzde | 10,53 | 87,72 | 0,00 | 10,53 | 94,74 | 0,00 | 100,00 |
Tablo 6’da açıklandığı üzere türev finansal araçların gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde, 2013 yılı için % 87,72 ve 2014 yılı için % 94,74 seviye 2 girdisi kullanılmıştır.
| 2013 | 2014 | Toplam Şirket Sayısı / Yüzde | ||||
| Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | Seviye 1 | Seviye 2 | Seviye 3 | |
Yatırım amaçlı gayrimenkuller | 0 | 10 | 7 | 0 | 10 | 7 | 16 |
Uzun vadeli finansal yatırımlar | 14 | 2 | 12 | 14 | 2 | 13 | 25 |
Nakit ve benzerleri | 10 | 5 | 0 | 7 | 4 | 0 | 17 |
Maddi duran varlıklar | 0 | 2 | 0 | 0 | 3 | 0 | 3 |
Kredi ve alacaklar | 1 | 2 | 2 | 1 | 2 | 2 | 5 |
Diğer varlık ve borçlar | 4 | 1 | 1 | 4 | 1 | 0 | 5 |
Toplam frekans | 29 | 22 | 22 | 26 | 22 | 22 | 71 |
Toplam yüzde | 40,85 | 30,99 | 30,99 | 36,62 | 30,99 | 30,99 | 100,00 |
Tablo 7’de görüldüğü üzere; genel olarak yatırım amaçlı gayrimenkullerin gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde seviye 2 ve seviye 3 girdisi, uzun vadeli finansal yatırımların gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde seviye 1 ve seviye 3 girdisi, nakit ve benzerlerinin gerçeğe uygun değerinin tespitinde seviye 1 ve seviye 2 girdisi kullanıldığı tespit edilmiştir.
5. Sonuç
TFRS 13 Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü Standardı’nın 2012 yılında yürürlüğe girmesi ile gerçeğe uygun değerin tespitinde kullanılan girdiler için seviyeler (seviye 1, seviye 2 ve seviye 3) belirlenerek bir gerçeğe uygun değer belirleme hiyerarşisi oluşturulmuştur. Standart, gerçeğe uygun değerin tespitinde seviye 1 girdilerinin artırılmasını ve seviye 3 girdilerinin azaltılmasını arzulamaktadır.
Çalışmada, Borsa İstanbul’da işlem gören ve “mali kuruluşlar” başlığı altında sınıflanan firmaların, gerçeğe uygun değer tespitinde hangi seviye girdisini kullanmış olduklarını belirlemek amacıyla 145 firmanın mali tablo dipnotları içerik analizine tabi tutulmuştur. Yapılan içerik analizinde firmaların büyük bir kısmının gerçeğe uygun değerin tespitinde seviye 1 girdisini kullandığı görülmüştür.
Araştırmaya dâhil şirketlerin mali tablo dipnotlarının analizi sonucunda, genel olarak; alım satım amaçlı ve satılmaya hazır finansal varlıkların gerçeğe uygun değerinin tespitinde seviye 1 girdisi, türev finansal araçların gerçeğe uygun değerinin tespitinde seviye 2 girdisi, yatırım amaçlı gayrimenkullerin gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde seviye 2 ve seviye 3 girdisinin kullanıldığı tespit edilmiştir.
TFRS 13’ün amacı doğrultusunda, gerçeğe uygun değerin tespitinde seviye 1 girdilerinin kullanımını artırmak ve seviye 3 girdilerinin kullanımını azaltmak, varlık ve borçların işlem gördüğü aktif piyasaların yaygınlaşması ile mümkündür. Çalışmada türev finansal araçların gerçeğe uygun değerinin tespitinde çoğunlukla seviye 2 girdisinin kullanıldığı tespit edilmiştir. Türkiye’de türev piyasalarda işlem gören türev ürünlerin yaygınlaşması ile orantılı olarak türev finansal araçların gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde seviye 1 girdisinin kullanımı da artacaktır.
